24 Kasım 2013 Pazar

Sevgili günlük; hikayemiz hâlâ aynı...


Beklenmedik bir anda gelen bir telefon, karşımda aylardır görmediğim bir dost ve felekten bir gün…
Evet, sevgili günlük…
Umutsuzlara umut ve mutsuzlara mutluluk…
Anlayacağın hikâyemiz hâlâ aynı:)

Yeni anlamlar kazandım geçtiğimiz bu süreçte; sevimli bir gülüşüm var benim artık J
Bu benim için yeni bir anlam…

Hayata olan bu tutkulu gülüşüm kimi için umut, kimi içinse karşıdan bakıldığında gözleri dolduran trajik bir hayat hikâyesinde su serpmeye çabalamanın güçlü duruşu…

 Oysa benim tarafımdan bakıldığında değme komedilere taş çıkarır cinste bir abzürt tiyatro…
Ve belki bilmediklerimin gözünde başka anlamlar…

İnsanlarımca çizilen bu resimde nasıl bir ben çıktığı hakkında çok düşünmek istemiyorum.
Sanırım eciş bücüş eğri büğrü bir şey olur J

Ama ben bu gün kelimelerle daha güzel bir resim çizmek istiyorum:
Hâlâ daha mutlu olabiliyor ve umudu yakalayabiliyorsa insanlar, benim gülüşümle:
İki çift sözümle bir cana can katıp ölümü çıkarabilmişsem zihninden…
Hâlâ bir dost kilometrelerce uzaktan beni görmeye, iki lafın belini kırmaya susamışsa…
Ve onca saklambaca rağmen belki de cebindeki son kuruşla önemseyip aramışsa…

Evet, eksiklerimle, hatalarımla ama sonunda amaca giden arpa boyu da olsa doğru yolumda ilerliyorum.
Aramaz dediğim bugün aradığına, gelmez dediğim bugün geldiğine ve sanırım konuşmam bir işe yaramadı dediğim bugün yeni bir hayatın müjdesini verdiğine göreeee…
Mutluluğu hak ediyorum!

Sadece bekliyorum.
Neyi, kimi, niye…
Öyle çok soruda öyle hiç cevaplar ki bendekiler...
Yorgunum düşüncelerimde…
Konuşuyor ve yazmaya çalışıyorum yine de…

Bu çalışmalara dur dediğim anlamına gelmiyor…
Bilirsin, gülen yüzleri severim çünkü onlarda benim gibi…

Gülünce çok güzel oluyorlar…